(Bu yazıda Star Wars The Last Jedi için birçok önemli SPOILER vardır. Uyarmadı demeyin...)
Evet, The Last Jedi. Belki de Star Wars evreninin en bölücü filmi. Kimi hayran çok beğendi kimisi beğenmedi. Açık konuşmak gerekirse The Force Awakens'tan daha iyi yazılmış bir film izledik fakat bir Star Wars hayranı olarak iki yıldır oluşan beklentilerimi karşılamadı. İlk olarak hikayeden başlayayım. Konusu son kalan Direniş kuvvetlerinin İlk Düzen'den kaçmaya çalışması ve Rey'in Luke Skywalker'ı Direniş'e yardım etmeye çağırması (Aradaki Finn ile Rose'un at kaçırması hikayesinden bahsetmiyorum bile). İki buçuk saatlik bir film için kısa bir konusunun olması bazı yerlerde izleyiciyi sıkabilir fakat ilgi çekici bir hikaye gelişimi var genel olarak. Rey, Luke'u ikna etmeye çalışır fakat Luke'un adasından çıkaramayınca ve Kylo Ren ve Luke arasındaki geçmişte geçen olayın gerçek boyutunu öğrendikten sonra Kylo'yu tekrardan aydınlık tarafa geçirmek ister ve bunun için adadan ve Luke'tan ayrılır (Aynı Luke'un babasını aydınlık tarafa geçirmek istemesi gibi...). Bu sırada ağır darbe almış son kalan Direniş askerlerinin çağresiz umutlarını görürüz ve mor saçlı Direniş liderinin (adını bile hatırlamıyorum) askerlerine planını açıklamaması ve Poe'nun komutayı ele geçirmesini izleriz. Aynı zamanda Finn ve yeni karakter Rose, Snoke'un gemisinin ışık hızında gemi takip eden motorunu kapatmak için bir şifre kırıcı ararlar (Sırf Finn için yazılmış bir yan hikaye olması için tüm bunlar...). Hikayesi bu şekilde gelişir. Diğer filmdeki karakterler daha da derinleştirilmiş ve hikaye içinde yerlerini almayı başarabilmiştir. Kylo Ren artık empati kurabileceğimiz bir karakter olmuş. Rey de nedense hiç eğitim almamışken alışılmamamış Force yeteneklerine sahiptir. Yani önceden bir Jedi'ın yıllar boyu eğitim alması gerekirken nasıl oluyor da Rey, Kylo Ren'le karşılaştırabileceğimiz yeteneklere sahip anlayamadım doğrusu. Neyse. Filmde hiç beklenmedik olaylar olur. Hatta izlediğim en çok beklenmeyen olayların olduğu filmlerden. Örneğin Snoke'un üçlemenin ikinci filminde ölmesi. Hem de hiçbir geçmiş hikayesinin anlatılmamaması! Nasıl oluyor da böylesine güçlü bir karakter kendi öğrencisi tarafından kolayca öldürülüyor? Fakat ondan sonraki Snoke'un korumaları ve Rey'le Kylo ikilisi arasındaki dövüş sahnesi Star Wars tarihinde izlediğim en iyi dövüş sahnelerindendi, bu kadar net. Ayrıca mor saçlı kadının Snoke'un gemisine ışık hızında girmesi ve parçalaması, ondan sonraki birkaç saniyelik sessizlik ve sonra birden sesin gelmesi çok güzeldi. Dediğim gibi filmin aksiyon sahneleri olabildiğince iyi, belki de en iyileri. Filmin ortalarında Yoda'nın Force Ghost olarak geri gelmesi ve Luke'a onca yılın ardından nasihatler vermesi beni çok mutlu etti. O sahneleri çok sevdim. Bunların dışında Luke karakterinden konuşmalıyız. Bu filmdeki Luke umutsuzluğa kapılmış, yeğeni ona ihanet ettiği için kendini suçlayan ve kendini bir adaya hapseden bir karakter. Bunlar çok güzel düşünülmüş bir karakter yazılımı fakat bildiğimiz Luke'a pek uymuyor. Bizim bildiğimiz Luke asla pes etmez ve kendini dış dünyadan kapatmaz, galaksiyi umutsuzluğa sürgün etmezdi. Ayrıca yıllar önce Ben Solo'yu öldürmeye çalışması, sonradan vazgeçse bile böyle bir düşünceye kapılması gerçekten Luke'un sınırları dışında kalır. Filmin son Crait'teki savaş sahnesinde Luke'un geri geldiğini gördüğümde çok gaza geldim, hele bütün silahların Luke'a ateş etmesi ve ona bir şey olmadığını gördüğümde fena gaza geldim. Ama bütün bunlar Luke'un aslında adadan ayrılmadığını fark ettiğimde söndü. Kısacası bu filmin hem iyi yanları hem de köü yanları var. Fakat bu kötü yanları asla iyi yanlarını bastırmıyor ve filmin eğlencesini azaltmıyor. Tüm bu eleştirilerime rağmen bu film belki de bütün Star Wars serisinde izlerken en çok gaza gelip keyif aldığım filmlerdendir. Aksiyon sahneleri ve karakter gelişimi bol olan bu filmi herkese öneririm.
K.Y.
Evet, The Last Jedi. Belki de Star Wars evreninin en bölücü filmi. Kimi hayran çok beğendi kimisi beğenmedi. Açık konuşmak gerekirse The Force Awakens'tan daha iyi yazılmış bir film izledik fakat bir Star Wars hayranı olarak iki yıldır oluşan beklentilerimi karşılamadı. İlk olarak hikayeden başlayayım. Konusu son kalan Direniş kuvvetlerinin İlk Düzen'den kaçmaya çalışması ve Rey'in Luke Skywalker'ı Direniş'e yardım etmeye çağırması (Aradaki Finn ile Rose'un at kaçırması hikayesinden bahsetmiyorum bile). İki buçuk saatlik bir film için kısa bir konusunun olması bazı yerlerde izleyiciyi sıkabilir fakat ilgi çekici bir hikaye gelişimi var genel olarak. Rey, Luke'u ikna etmeye çalışır fakat Luke'un adasından çıkaramayınca ve Kylo Ren ve Luke arasındaki geçmişte geçen olayın gerçek boyutunu öğrendikten sonra Kylo'yu tekrardan aydınlık tarafa geçirmek ister ve bunun için adadan ve Luke'tan ayrılır (Aynı Luke'un babasını aydınlık tarafa geçirmek istemesi gibi...). Bu sırada ağır darbe almış son kalan Direniş askerlerinin çağresiz umutlarını görürüz ve mor saçlı Direniş liderinin (adını bile hatırlamıyorum) askerlerine planını açıklamaması ve Poe'nun komutayı ele geçirmesini izleriz. Aynı zamanda Finn ve yeni karakter Rose, Snoke'un gemisinin ışık hızında gemi takip eden motorunu kapatmak için bir şifre kırıcı ararlar (Sırf Finn için yazılmış bir yan hikaye olması için tüm bunlar...). Hikayesi bu şekilde gelişir. Diğer filmdeki karakterler daha da derinleştirilmiş ve hikaye içinde yerlerini almayı başarabilmiştir. Kylo Ren artık empati kurabileceğimiz bir karakter olmuş. Rey de nedense hiç eğitim almamışken alışılmamamış Force yeteneklerine sahiptir. Yani önceden bir Jedi'ın yıllar boyu eğitim alması gerekirken nasıl oluyor da Rey, Kylo Ren'le karşılaştırabileceğimiz yeteneklere sahip anlayamadım doğrusu. Neyse. Filmde hiç beklenmedik olaylar olur. Hatta izlediğim en çok beklenmeyen olayların olduğu filmlerden. Örneğin Snoke'un üçlemenin ikinci filminde ölmesi. Hem de hiçbir geçmiş hikayesinin anlatılmamaması! Nasıl oluyor da böylesine güçlü bir karakter kendi öğrencisi tarafından kolayca öldürülüyor? Fakat ondan sonraki Snoke'un korumaları ve Rey'le Kylo ikilisi arasındaki dövüş sahnesi Star Wars tarihinde izlediğim en iyi dövüş sahnelerindendi, bu kadar net. Ayrıca mor saçlı kadının Snoke'un gemisine ışık hızında girmesi ve parçalaması, ondan sonraki birkaç saniyelik sessizlik ve sonra birden sesin gelmesi çok güzeldi. Dediğim gibi filmin aksiyon sahneleri olabildiğince iyi, belki de en iyileri. Filmin ortalarında Yoda'nın Force Ghost olarak geri gelmesi ve Luke'a onca yılın ardından nasihatler vermesi beni çok mutlu etti. O sahneleri çok sevdim. Bunların dışında Luke karakterinden konuşmalıyız. Bu filmdeki Luke umutsuzluğa kapılmış, yeğeni ona ihanet ettiği için kendini suçlayan ve kendini bir adaya hapseden bir karakter. Bunlar çok güzel düşünülmüş bir karakter yazılımı fakat bildiğimiz Luke'a pek uymuyor. Bizim bildiğimiz Luke asla pes etmez ve kendini dış dünyadan kapatmaz, galaksiyi umutsuzluğa sürgün etmezdi. Ayrıca yıllar önce Ben Solo'yu öldürmeye çalışması, sonradan vazgeçse bile böyle bir düşünceye kapılması gerçekten Luke'un sınırları dışında kalır. Filmin son Crait'teki savaş sahnesinde Luke'un geri geldiğini gördüğümde çok gaza geldim, hele bütün silahların Luke'a ateş etmesi ve ona bir şey olmadığını gördüğümde fena gaza geldim. Ama bütün bunlar Luke'un aslında adadan ayrılmadığını fark ettiğimde söndü. Kısacası bu filmin hem iyi yanları hem de köü yanları var. Fakat bu kötü yanları asla iyi yanlarını bastırmıyor ve filmin eğlencesini azaltmıyor. Tüm bu eleştirilerime rağmen bu film belki de bütün Star Wars serisinde izlerken en çok gaza gelip keyif aldığım filmlerdendir. Aksiyon sahneleri ve karakter gelişimi bol olan bu filmi herkese öneririm.
K.Y.